8 Ekim 2016 Cumartesi

Puslu kıtalar atlası'ndan bi pasaj

rendekar doğru mu söylüyor ? "düşünüyorum öyle ise varım" oldukça makul.. fakat bundan tam tersi bir sonuç, varolmadığım, bir düş olduğum sonucu da çıkar.. düşünen bir adamı düşlüyorum.. düşündüğümü bildiğim için ben varım.. düşündüğünü bildiğim için, düşlediğim bu adamın da var olduğunu biliyorum.. böylece o da benim kadar gerçek oluyor.. bundan sonrası çok daha hüzünlü bir sonuca varıyor.. düşündüğünü düşlediğim bu adamın beni düşlediğini düşlüyorum.. öyleyse gerçek olan biri beni düşlüyor.. o gerçek ben ise bir düş oluyorum..

7 Ekim 2016 Cuma

Yeraltından alıntılar

Kötü biri olamamak bir yana, herhangi bir şey olmayı da beceremedim: Ne kötü ne iyi, ne alçak ne namuslu, ne kahraman ne de haşerenin biriyim. Şimdi bir yandan köşemde pinekliyor, bir yandan da acı, faydasız bir teselliyle avunuyorum: Zeki insanlar asla bir baltaya sap olamaz, olanlar yalnız aptallardır. Evet efendim, on dokuzuncu yüzyıl adamı en başta karaktersiz olmalı, böyle olmaya manen mecburdur; karakter sahibi, çalışkan bir insansa oldukça dar kafalıdır. Kırk yıllık bir ömürden sonra bu inanca vardım. Kırk yaşındayım artık, şaka değil; kırk yıllık koca bir ömür, ihtiyarlığın ta kendisi. Kırk yaşından fazla yaşamak ayıptır; bayağılık, hatta ahlaksızlıktır! Tüm samimiyetinizle, dürüstçe söyleyin, kırk yaşını kim geçer? Ben söyleyeyim size: Aptallarla namussuzlar. Bunu tüm ihtiyarlara, o saygıdeğer, ak saçlı, mis kokulu ihtiyarların yüzüne de söylerim! Tüm dünyanın yüzüne de söylerim! Buna hakkım var, çünkü ben de altmış yaşına kadar yaşayacağım. Hatta yetmişe kadar! Seksenimi bulacağım!.. Durun! Müsaade edin de biraz soluk alayım…

Tatar Çölü

aylardır yıllardır okuma listemde olan Tatar Çölü'nü bu karantina günlerinde okumak nasip oldu. içe çekilme yaşanan bu günlerde kendi ya...