Hepimiz gogol’un paltosundan çıktık o kadar büyülü ve bir o
kadar gizemli cümlenin dostoyevski’ye ait olduğu rivayet edilse de tam olarak
bir bilgi yok ekşiye daldım bu sözün peşinden gidip satırlar dolusu yazılar
görsem de ‘gogolun paltosundan çıktık’ lafını kavramak için Gogol’un palto’sunu
alıp okumam gerektiğini düşündüm. Bir cümlenin peşinden gidip okumaya karar
verdim. İdefix tasarımı değiştirse de onlardan almaktan vazgeçmedim :) her
neyse kitap geldi ayrıntı yayınevinin basımıydı incecik bir kitaptı. ama
anlattıkları yoğun ki üzerine yazılıp çizilmiş. Kitabı elime aldım zaten 90
küsür bir şeydi ilk sayfalarını karıştırdım çevirmen sağolsun o da aynı soruya
parmak basmış yahu kardeşim ne demek bu gogolun paltosundan çıkmak lafı
Palto kitabının ön sözünde Behçet çelik bu konuya değiniyor
bu sözü kimi gorki’ye kimi dostoyevski’ye kimileri ise bambaşka kişilere ait
olduğunu söylüyor. Bu sözdeki hepimiz kastı elbette rus edebiyatı olduğu
aşikar. Rus edebiyatının yapıtaşı olarak görülmesi rus edebiyatı için bir milat
sayılan eser olması belki de paltodan çıkmaya sebeptir.
Palto’da hikayesi anlatılan başkahramanımız akakiy
akikayevic’in hikayesi rus edebiyatının hatta dünya edebiyatının o dönemlerde
çok da üzerinde durmadığı başlarından geçenlerle ya da iç dünyasında nelerin
olduğu bittiğiyle ilgilenmediği sıradan memurun hikayesidir. Bu aslında bana
kürk mantoluyu hatırlatmadı değil Sabahattin ali de tıpkı Gogol gibi
kahramanını sıradan,halk tarafından saygınlığı olmayan, iç dünyasında olanların
dahi kimsenin ilgisini çekmeyeceği birini seçmişti. Farklı hayatlar olsa da
ikisinin yolu da aynıdır.
Ezilmiş aşağılanmış kişiliği ayaklar altına alınan bir
insanda, insanın doğasının canlı sindirilmemiş arzularını ihtiyaçlarını
belirliyor. Ruhun derinlerinden baskılara gizli kalmış protestosunu çekip
çıkarıyor. Ve sonunda bizim değerlendirmelerimize vicdanımıza duygularımıza
sunuyor.
Küçük insana yapılan bu vurgular nedeniyle gogol’un paltosu
edebiyatta gerçekçi ve insancıl bir damarın başlangıcı olarak kabul edilir. Ve
bu sebepten mütevellit hepimiz gogolun paltosundan çıktık denir.
Dostoyevski,Gorki,Puşkin….
Akakiy ile raif efendi öylesine benzer ki… toplumsal hayat
içerisnde önemsenmeyen gözden kaçan birbirine benzer hayatlar sürdüğü sanılan kişiler
Tabi bu kitabın bir de siyasi yönü var oldukça ağır şekilde
dönemin rusya bürokrasisi eleştirilmiş yerilmiştir ama buralar biraz beni aşan noktaları tabi :)
palto diktirebilmek uğruna çay bile demlememecesine tasarruf
eden karakter. dişten tırnaktan arttırarak para biriktirmesi ayrı, paltosunu
yitirince kahrından ölmesi ayrı hazindir. günümüzün her anlamda doymak
bilmeyen, hevesleri çoğaldıkça kıymetbilirliği azalan insanıyla kıyaslanınca
kıymeti daha iyi anlaşılıyor akakiy'in
ve öldüğünde ise miras olarak üç-beş kalem, resmi antetli beyaz kağıt, üç çift
çorap, iki takım iç çamaşırı, bir gömlek, bir eski pantalon ve duvarda asılı
eski paltosu kalmıştır.