aylardır yıllardır okuma listemde olan Tatar Çölü'nü bu karantina günlerinde okumak nasip oldu. içe çekilme yaşanan bu günlerde kendi yaşamımızı varoluşumuzu kendimizi sorguladığımız zaman diliminde Tatar Çölü'nü okumak tabiri caizse cuk oturdu.
Kimi okurlar akıcı ve bir çırpıda okunan bir kitap olduğunu söylüyor. Lakin ben öyle düşünmüyorum. kitabi sindirmek için, okurken bi yandan da sorgulamak için, drogo ile empati yapabilmek için ağır ağır sindire sindire okuyunuz.
bu kitabı okuyup da etkilenmeyen neredeyse yok çünkü yazar çoğu günümüz insanın belki de yaptıklarını, düşünce tarzlarını, varolussal kaygılarını tarif ediyor. bizler de çoğu şeye gereğinden fazla anlam yüklüyoruz. bizler de yaşamımıza mucizevi anlamlar yüklüyoruz, kahraman olmayı, dünyayı değiştirmeyi istiyoruz. beyhude bir çaba...
ve bana kalırsa kitap bize öğütler, tespitler ve çıkarımlar sunuyor;
hayatın tek bir kere yaşanabileceği ve ömrünü en iyi şekilde değerlendirmesi gerekir
önemli olanın kişinin kendisine yüklediği anlamdır.
kalabalıklar içinde benlik arayışında olmak, hayatın sorgulanması
hayatın tercihlerle dolu olduğu ve her tercihten sorumlu olanın bizim olmamız. jean paul sartre' ın dediği gibi insan özgürlüğe mahkumdur...
zeigarniketkisi
kitap,yaşam,hayat,ıvır zıvır,psikoloji falan filan
3 Nisan 2020 Cuma
5 Haziran 2019 Çarşamba
saçmalamaca
Ruhumun daraldığı
şu günlerde bazen çoğu şey aksi gidebiliyor. Hayat size her zaman gülle,
çiçekle gelmiyor. Diyorlar ya hayatın tuzu biberi. Şu sıralar yoğun bir şekilde
biber kısmındayım. Çok can sıkıcı bir şey yok ama kolay canı sıkılan biriyseniz
hayat size zindana dönüşebiliyor. Hayatı anlamlandırmak da batırmak da çoğu
zaman bizim elimizde. Hayata bakacağınız çerçeve çok ama çok önemli. Ama ne
yazık ki ben de Ajda Pekkan gibi Çerçeve değil resim arıyorum. Güzel resim
satan bildiğiniz amatör sanatçı varsa bana da söyleyin
20 Aralık 2018 Perşembe
Hayatın Anlamına Dair...
steve jobs'un bir konuşmasından çok kıymetli bir alıntı;
arabayı kullanmak için, size para kazandırması için, birilerini işe alabilirsiniz ancak hastalığınızı taşıması için kimseyi işe alamıyorsunuz.
kaybedilen maddesel şeyler bulunabilir ya da yerine başkası konur fakat kaybedildiğinde bulunmayacak, yeri dolmayacak tek şey var o da yaşam.
şuan hayatınızın hangi sahnesinde olursanız olun, zamanla o sahnenin perdesinin kapanması ile yüzleşeceksiniz.
etrafınızdakilere çok kıymet verin ve sevin. kendinize iyi davranın ve insanlara değer verin.
yaşlandıkça ve akıllandıkça fark ediyorsunuz ki, 300 dolarlık saat de 30 dolarlık saat de aynı zamanı söylüyor. iç huzurun bu tarz şeylerle elde edilmediğini anlıyorsunuz.
umarım şunu anlarsınız;
kahkaha attığınız ,sohbet ettiğiniz, şarkılar söylediğiniz ve dünyadan konuştuğunuz sevdikleriniz var ise, bilin ki gerçek mutluluk bu.
çocuklarınızı zengin olması için değil, mutlu olması için eğitin. böylece büyüdüklerinde her şeyin fiyatını değil, değerini bilirler.
hayattaki en iyi 6 doktor; güneş ışığı, dinlenmek, egzersiz yapmak, sağlıklı yemek, kendine güven ve arkadaşlar.
bunları hayatınızın her evresinde muhafaza edin ve sağlıklı bir ömrün tadını çıkartın.
arabayı kullanmak için, size para kazandırması için, birilerini işe alabilirsiniz ancak hastalığınızı taşıması için kimseyi işe alamıyorsunuz.
kaybedilen maddesel şeyler bulunabilir ya da yerine başkası konur fakat kaybedildiğinde bulunmayacak, yeri dolmayacak tek şey var o da yaşam.
şuan hayatınızın hangi sahnesinde olursanız olun, zamanla o sahnenin perdesinin kapanması ile yüzleşeceksiniz.
etrafınızdakilere çok kıymet verin ve sevin. kendinize iyi davranın ve insanlara değer verin.
yaşlandıkça ve akıllandıkça fark ediyorsunuz ki, 300 dolarlık saat de 30 dolarlık saat de aynı zamanı söylüyor. iç huzurun bu tarz şeylerle elde edilmediğini anlıyorsunuz.
umarım şunu anlarsınız;
kahkaha attığınız ,sohbet ettiğiniz, şarkılar söylediğiniz ve dünyadan konuştuğunuz sevdikleriniz var ise, bilin ki gerçek mutluluk bu.
çocuklarınızı zengin olması için değil, mutlu olması için eğitin. böylece büyüdüklerinde her şeyin fiyatını değil, değerini bilirler.
hayattaki en iyi 6 doktor; güneş ışığı, dinlenmek, egzersiz yapmak, sağlıklı yemek, kendine güven ve arkadaşlar.
bunları hayatınızın her evresinde muhafaza edin ve sağlıklı bir ömrün tadını çıkartın.
23 Ekim 2018 Salı
Kendine Bakmak
Kendi yüzünü görememeli insan, çünkü bundan daha korkunç bir şey yok.
Doğa insana hem kendine, hem de kendi gözlerinin içine bakamama yeteneğini bahşetmiş.
İnsan sadece akarsularda ve göllerde seyredebilirdi yüzünü. Ve bunu yaparken vücudunun alması gereken şeklin de simgesel bir anlamı vardı.
Kendini görmek denen o alçaklığı yapmak için suya sarkmak, eğilmek zorundaydı.
Aynayı her kim icat ettiyse, insan ruhunu zehirlemiştir.
Doğa insana hem kendine, hem de kendi gözlerinin içine bakamama yeteneğini bahşetmiş.
İnsan sadece akarsularda ve göllerde seyredebilirdi yüzünü. Ve bunu yaparken vücudunun alması gereken şeklin de simgesel bir anlamı vardı.
Kendini görmek denen o alçaklığı yapmak için suya sarkmak, eğilmek zorundaydı.
Aynayı her kim icat ettiyse, insan ruhunu zehirlemiştir.
27 Eylül 2018 Perşembe
KARA SEVDA
KARA SEVDA KARA SEVDA DEDİKLERİ NE OLABİLİR Kİ?
Huyum kurusun, lanet bi huyum
vardır. Geceleri yatmadan önce daha önce okuduğum kitapları bi kurcalarım ne
var ne çok diye… o kadar da lanet bi huy değil sanki.
Her neyse dün gece elime
aldığım kitap ise: Stephen Grosz – İncelenen Hayatlar
Kitabı elime aldım. Şöyle bir
inceledim. Nerelerin altını çizip ne notlar almışım diye… tam o sıralarda da
1000kitap.com sitesinde İncelenen Hayatlar kitabından yaptığım alıntıya beğeni
gelmiş. Açtım o sayfaları bir bir okudum. O satırlar kara sevda ile alakalıydı.
Aklıma çocukluğum geldi. Barış
Manço’nun kara sevdasını mırıldanmaya başladım, sonra düşündüm. Cidden ya kara
sevda dedikleri ne olabilir ki? Şarkıda daha ne olabilir diyordu. Biz dahasını boş
verip düz kara sevda nedir, ne olabilir ona bakalım dimi ama 😊
Tabi ki ilk uğrak yerimiz canımız
ciğerimiz TDK’mız. Bakalım TDK nasıl tanımlamış:
1. isim Umutsuz ve güçlü aşk
2. ruh bilimi Kişinin belirli bir
neden olmadan çöküntü durumuna girip çevreden gelen uyaranlara kapanması, güçlü
suç ve günah duyguları içine düşmesi durumu, malihulya, melankoli
TDK 2 tanımını vermiş. İlk
tanımda kara sevda oluşmasının 2 koşulundan bahsedilmiş adeta; umutsuz
olacaksın ve güçlü aşk yaşayacaksın öyle çello bello değil essahlı 😊
2. tanımında ise biraz daha
depresyona yakın yanından bahsedilmiş.
Adına şarkılar yazılıp, diziler
çekilendir ‘Kara Sevda’
Öyle ya Emmy Ödüllerinde ödül
bile aldılar…
Bence ödülü Emir Kozcuoğlu hatırına verdiler.
Neydi yauv onun telefon zil sesi… herkesin telefonu öyle çalmaya başlamıştı.
Harika anti-karakterdi. Neyse diziyle işimiz yok. Konudan sapmaya başladım :D
Kara Sevdaya tutulanlar âşık olduklarını söylerler ancak Aşk
kapsam ve boyut olarak kara sevdadan şu noktalarda ayrılabilir. Aşk insanlara karşı olabileceği gibi doğaya veya
herhangi bir başka karşı da olabilir. Aşkta kişinin çevresiyle olan ilişkileri bozulmaz hatta ilişkileri
gelişebilir. Bu durum genellikle iş hayatını da olumsuz etkilemez.Yani
anlayacağınız aşk gayet sağlıklı bir durumken kara sevda o kadar da masum
olmayabilir. Kara sevdada, kişi kontrolünü kaybedebilir çoğunlukla kaybeder.
Kendisini sosyal hayattan soyutlayabilir. Tamamen sevdasına odaklanır, duygu
çıkmazına girebilir.
Aşkta
genellikle duygular karşılıklıdır. Kara sevdada genellikle tek taraflıdır. Aşkta
psikolojik belirtiler gösterir. Duygu yoğunluğu ve saplantılı sevgi hali, sosyal normların
dışına çıkmaz. Halbuki kara sevdada fizyolojik unsurlar da vardır. Kişi yemeden
içmeden kesilir, zayıflar ve stres hormonlarının da etkisiyle vücut direnci
kırılır. Çeşitli hastalıklar baş gösterebilir.
Sabah
uyandığında aklına ilk gelen kişidir. Aynı zamanda gece yatarken uykuya
dalmadan önce düşündüğün kişi…
Bana
biraz leyla ile mecnun gibi aşk hikayelerini anımsatıyor kara sevda denilen
şey. Mecnun leylasını yitirdikten sonra
çöllere düşer. Gördüğü suya, ceylana, taşa, kuşa, canlı cansız birçok şeye leylasını
sorar. Bulamaz. Yiten leylayı sever mecnun. Kafasına kuşlar yuva yapmıştır. Öyle
ki kays olan asıl adı 'cinlenmiş' anlamındaki mecnun'a dönmüştür.
Yazının
başında bahsettiğim kitaba dönecek olursak orada kara sevda ile ilgili şu
satırlar yazılmıştır;
Karasevdaya
tutulduğumuzda, duygusal sınırlarımızın, arzu nesnemizle aramızdaki duvarların
yok olduğunu duyumsarız. Şiddetli fiziksel özlem duyarız acı çekeriz. Âşık
olduğumuza inanırız. Psikanalistlerin çoğu kara sevdayı bir gerileme biçimi
olduğunu düşünür.
Şair
Wendy Cope ise kara sevdaya dair şu sözleri söylemiştir: karasevda
başlangıçtaki heyecanlı kısımdır. Gerçek aşk ise arkasından gelen sıkıcı bölüm.
Karasevdaya kapılanlar hayallerini gerçekler karşısında test etmeyi erteleyenlerdir.
Ne
çıkar bahtımızda ayrılık varsa yarın
sanma ki hikayesi şu titreyen dalların düşen yaprakla biter
böyle bir kara sevda kara toprakla biter...
ağlama olma mahzun gülerek bak yarına
sanma ki güzelliğin o ipek saçlarına dökülen akla biter
böyle bir kara sevda, kara toprakla biter"
sanma ki hikayesi şu titreyen dalların düşen yaprakla biter
böyle bir kara sevda kara toprakla biter...
ağlama olma mahzun gülerek bak yarına
sanma ki güzelliğin o ipek saçlarına dökülen akla biter
böyle bir kara sevda, kara toprakla biter"
17 Ağustos 2018 Cuma
COMEBACK!
merhabalar, sevgili ve kıymetli dostlar. uzun bir süredir bloguma uğramıyordum. Blog adımı değiştirerek tekrardan buralara döndüm. Gerçi buralara döndüm diyorum da buralarla ilgilenen kimseler yok biliyorum. Kendi günlüğümü tutuyorum bi nevi. Eee sonuçta 21.yy'da yaşıyoruz. Görsel medyanın yazılı medyayı ezip geçtiği bu dönemlerde kim takar bloğu kim okur buraları. Blogçuluktan Vlogçuluğa geçiş ani ve sert oldu. Youtuber olma sevdalısı olup çıktı millet. Neyse çok demagoji yaptım sanırsam :D
Blogumun adını değiştirdim çünkü canım böyle istedi. Daha iyi bi açıklama olamazdı di mii? merdumgirizhumanist demek zordu. merdumgiriz kelimesini bilmeyenler merhum olarak anlıyorlardı hahah sağır duymaz uydurur resmen.Cahilsin belli etme bari :(
PEKİ NE DEMEK BU ZEİGARNİK ETKİSİ?
Kim ola ki bu zeigarnik? ne gibi etkisi olabilir? antibiyotik midir yan etkisi mi var? yok lan yok hiç biri değil :)
ilk kez rus psikolog bluma zeigarnik tarafından "yarım kalmış, kesintiye uğramış işler tamamlanmışlardan daha kolay ve net hatırlanır" denilerek dillendirilen, bitmemiş ilişkilerimizi neden sürekli hatırladığımızı, yarım kalan aşklarımızı neden unutamadığımızı, üçüncü gününde eve geri dönmek zorunda kaldığımız tatillerin neden daha çekici gözüktüğünü nedenselleştirir etki.
yani kısacası bitirilmemiş işler daha çok aklımızda yer edinir ve hatırlanır. Üstteki açıklamada belirtildiği gibi yarım kalan aşklar yada ilk aşkların kolay kolay unutulmaması sebebi tam olarak budur.
sadece aşkla açıklamamalı elbette bunu. Mesela;
ebeveynlerin başaramadıkları şeyleri çocuklarından beklemesi.
hesap ödemede parası eksik çıkan müşteri daha kolay hatırlanırken sorunsuz parasını ödeyen müşterinin hatırlanmaması gibi :)
dekolte giyimin salt çıplaklığa göre göze daha hoş gelmesi hahah böyle bi şey var cidden sankii neyse susuyorum.
şimdilik burada kesiyorum yazımı. bloguma daha çok emek vereceğim. Yakında. Pek Yakında..
NOT: Yazım yanlışları için Fahri TDK uzmanlarından özür diliyorum bayss
Blogumun adını değiştirdim çünkü canım böyle istedi. Daha iyi bi açıklama olamazdı di mii? merdumgirizhumanist demek zordu. merdumgiriz kelimesini bilmeyenler merhum olarak anlıyorlardı hahah sağır duymaz uydurur resmen.Cahilsin belli etme bari :(
PEKİ NE DEMEK BU ZEİGARNİK ETKİSİ?
Kim ola ki bu zeigarnik? ne gibi etkisi olabilir? antibiyotik midir yan etkisi mi var? yok lan yok hiç biri değil :)
ilk kez rus psikolog bluma zeigarnik tarafından "yarım kalmış, kesintiye uğramış işler tamamlanmışlardan daha kolay ve net hatırlanır" denilerek dillendirilen, bitmemiş ilişkilerimizi neden sürekli hatırladığımızı, yarım kalan aşklarımızı neden unutamadığımızı, üçüncü gününde eve geri dönmek zorunda kaldığımız tatillerin neden daha çekici gözüktüğünü nedenselleştirir etki.
yani kısacası bitirilmemiş işler daha çok aklımızda yer edinir ve hatırlanır. Üstteki açıklamada belirtildiği gibi yarım kalan aşklar yada ilk aşkların kolay kolay unutulmaması sebebi tam olarak budur.
sadece aşkla açıklamamalı elbette bunu. Mesela;
ebeveynlerin başaramadıkları şeyleri çocuklarından beklemesi.
hesap ödemede parası eksik çıkan müşteri daha kolay hatırlanırken sorunsuz parasını ödeyen müşterinin hatırlanmaması gibi :)
dekolte giyimin salt çıplaklığa göre göze daha hoş gelmesi hahah böyle bi şey var cidden sankii neyse susuyorum.
şimdilik burada kesiyorum yazımı. bloguma daha çok emek vereceğim. Yakında. Pek Yakında..
NOT: Yazım yanlışları için Fahri TDK uzmanlarından özür diliyorum bayss
7 Kasım 2017 Salı
Kassandra
kassandra kompleksi ya da kassandra sendromu; kisinin gelecekle ilgili öngörülere sahip olması, ancak bunu kimseye kabul ettirememesi durumunu tanımlamaktadır. bu sendrom, insanların kaçınılmaz sonu kabul etmemesi veya inkar etmesinden kaynaklanmaktadır. gelecekle ilgili öngörülerde bulunan kisi, ne olacagını bilmek, ancak ne yapılması gerektigini bilememek nedeniyle ikilem içindedir ve bu durum, kisinin ruh durumunun olumsuz etkilenmesine neden olmaktadır.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Tatar Çölü
aylardır yıllardır okuma listemde olan Tatar Çölü'nü bu karantina günlerinde okumak nasip oldu. içe çekilme yaşanan bu günlerde kendi ya...
-
Mozart nasıl okunur nasıl ya yazıldığı gibi değil miydi? Değilmiş işte ben de hep Mozart diye okurdum fakat yaklaşık 5-6 ay önce öğrendim ki...
-
Evde gün vardır onlarca kadın gelmiştir patates salataları sarmalar dolmalar gümletilmiş tatlı yenilmiş keyifleri gayet tıkır. Bu kocakarıl...
-
bütün aşağılanmalarımız açlıktan ölmeye karar veremememizden gelir. bu ödlekliğin bedelini pahalıya öderiz. insanlara bağlı olarak, dilencil...