30 Nisan 2017 Pazar

Mozart nasıl okunur?

Mozart nasıl okunur nasıl ya yazıldığı gibi değil miydi? Değilmiş işte ben de hep Mozart diye okurdum fakat yaklaşık 5-6 ay önce öğrendim ki öyle değilmiş.


Bunu da uzun zamandır blogumda yazmak istemiştim fırsat olmamıştı. Derken bugün national geographic'de yayınlanan Einstein dizisinde (deha) Albert Einstein mozarttan bahsederken bi değişik mozart dedi mortsart mı desem modzart mı desem bi garipti.

İşte tam olarak nasıldı ya mozartın okunuşu aslında öğrenmiştim ama nasıldı nasıldı derken zorla buldum o linki  uludağsözlükte bi yazar güzelce açıklamıştı ahanda şöyle:

"asli ne mozart´tir, ne de modzart´tir.
dogrusu mozart yazilisina sahip fakat "motsart" olarak okunur

wolfgang amadeus mozart  avusturya´nin salzburg kentinde dogmus ve viyana´da vefat etmistir. bu da demek oluyor ki; kendisi bir avusturyali. avusturya´nin ana dili almanca oldugundan ve almancada da "z (zet)" harfi "ts" olarak okundugundan yanlis söylenen isimdir.
bu aynen kendi isminizin baska ülkelerde yanlis söylenmesi gibi bir durumdur.

tavsiye: avrupa´da mozart´a mozart veya modzart diyen kisiye ters ters bakarlar." diye de belirtmiş işte aslı motsart imiş hatta tam ismini telaffuz edip bitirelim yazıyı

VOLFGANG AMADEYUS MOTSART

10 Nisan 2017 Pazartesi

Erteliyorum o halde yarın

Geçen yine ders Çalışmamaya çalısıyom eee vizeler gelmiş adettendir illa uğraşılacak bişi bulacam zaten zaman teknoloji devri alıyorum telefonu elime ohhh bugünü de yedim ehe ehe diyip keyifleniyorum :( ama bi yandan da içten içe üzülüyorum kötü geçiyo vizelerim neyse işte son vize zaten çalısasım yok ekşisözlüğe girdim amanın bi de ne göreyim procrastination gördüm.

O ne demek ki neymiş efendim bu diyosanız şudur Dilimize "Erteleme Hastalığı" olarak geçen "Procrastination", okul ve iş hayatımızdaki kabuslardan biri olarak karşımıza çıkıyor. Projeleri, sınav hazırlıklarını, ev işlerini yani neredeyse her işinizi son dakikaya bırakıyorsanız, siz de bir erteleyici olabilirsiniz. Yoksa sizde de mi var kaynımda da var üzülmeyin djdj

Psikeart dergisinin zaman temalı sayısında ilker küçükparlak şöyle demiş ertelemeciliğin bir kaygıyı diğerine takas eden bir süreç olduğunu düşünürsek, ertelemecilikten kaynaklanan kaygıyı gideren tutumlar aslında sorunu sürdürmeye neden olur.
Ertelemecilik sırasında kişiler kaygılı olduğunun farkındadır. Ve kaygı nedeniyle çalısamadıklarını düşünüp kaygılarını bertaraf etmek için çeşitli eylemlerde bulunurlar.

Ekşisözlükte de şöyle bir yazı gördüm ;

tembellik ile karistirilmamasi gereken, turkcesi olarak erteleme aliskanligi onerilebilecek kavram. sonuclari ayni kapiya ciksa da, tembellik gibi bilincli bir pasiflik ve isteksizlik ile degil, yapmak isteme ama baslayacak veya devam ettirecek motivasyonu saglayamama durumu. herseyi son anda yapmak ile sonuclanan bir kisirdongudur.

nedenleri:
1. uzak gelecekteki mutlulugu getirecek simdiki zorlugu cekmek yerine, simdiki zevki tercih etme. (bkz: instant gratification)
2. yapilacak isten duyulan korku: genelde ne yapilacagi, nasil yapilacagi konusundaki bilgisizlik/belirsizlikten kaynaklanir.basarisizlik korkusu eslik eder.
3. su anda erteledigimizde basimiza hemen kotu seyin gelmeyecek olmasi, daha sonra yapacak zamanimizin olmasi
4. isteksizlik, motivasyon eksikligi, yapilacak isin bizi heyecanlandirmiyor olusu.
5. mukemmeliyetcilik: isi yapmaya baslamak icin butun kosullarin mukemmel olmasi gerektigi saplantisi (odevi yazmadan once konu hakkinda butun kitaplari okumak, bir suru bos zamaninin oldugu bir gunde baslamak zorunda hissetmek, projenin sonunda gerekli olacak bir malzemeyi bastan bulmadan baslayamama vs.)
6. baslamanin zahmetli olusu

Tatar Çölü

aylardır yıllardır okuma listemde olan Tatar Çölü'nü bu karantina günlerinde okumak nasip oldu. içe çekilme yaşanan bu günlerde kendi ya...