27 Ocak 2017 Cuma

Toplumsal cinsiyet

Merhaba sevgili gönül dostları yaklaşık 18 gündür tatildeyim ve yaklaşık bi 18 gün daha tatilde olacağım. Şu anda tam bir koala gibi hayat yaşıyorum. Abartma değil bu, temsili hiç değil. Bugün biraz bişiler karalamak istedim. 2017’de okumuş olduğum ilk kitaptan bahsedeceğim. 2017’ye dair okuma hedefi koymadım çünkü uçuk hedefler koyuyorum ve başaramıyorum sonra depresyona giriyorum artık kendimi bilmeliyim L

Neyse bıdı bıdımızı yaptık esas meselemize geçelim. Yeni yıla girdiğimiz hafta boyunca finallerle boğuştuk savaştık amansız mücadeleler verdik. Sonra sınavlar bi bitti. Anam ben bi boşluğa düştüm. Napcağımı bilemedim. Zaten 20 ayrı kitap okuma listem var üstüne hocalarımın önerdikleri üstüne teeee 2014ten beri alıp yüzüne bakmadığım tozlu kitapların gözüme gözüme bakması beni önce oku tavırları…
Ama benim gönlüm Zehra Y. Dökmen’in kitabı olan Toplumsal Cinsiyet kitabıydı. Bu kitap 1.5 senedir radarımda olan bi kitaptı. Toplumsal cinsiyet meselesi uzun süredir zihnimi kurcalıyor.  Özellikle bu konuyla ilgili araştırmalarım hep makale, blog, haber okumak, kısa film izlemek düzeyindeydi. Alsancak Kitapsan Mağazasını dolaşırken bu kitabı görmüştüm, incelemiştim ve bunu almalıyım demiştim ve kasım ayındaki kitapyurdu siparişi listemde kendileri de vardı.
Kasımda alıp daha yeni okumaya fırsat buldum. Kitap 6 bölümden oluşuyor. İlk bölümde oldukça doyurucu şekilde mükemmel bir biçimde tanımlar veriliyor, kavramlar açıklanıyor. Hayranlık uyandıracak şekilde olan ilk bölümün her sayfasını çizmek her cümlesini not almak istedim. İkinci bölüm daha çok kuramlardan bahsediyor. Kuramların bakış açıları farklıkları görüşleri bu bölümde yer alıyor. Kitabın geri kalan bölümleri ise biraz havada kalıyor yani sıradan okur için değil de akademik alanda kullanılması için bir kitap olduğunu düşünüyorum. Geri kalan bölümlerde çeşitli araştırmalardan, makalelerden, tezlerden, anketlerden, verilerden elde edilen bilgilerle hazırlanmış. Okurken artık sıkılmaya başlıyorsunuz çünkü sürekli verilerden bahsediliyor akademik bir ödev, sunum, tez hazırlamak için daha uygun bir kitap ha durduk yere okunmaz demiyorum ama böyle okuyunca ne yalan söyleyim masal okumuş gibi oluyorsunuz J

Ha bu arada kitaba yönelik hiçbir eleştirim yok olamaz da alanında oldukça başarılı bir akademisyen tarafından ele alınan konu muazzam işlenmiş. Ve Türkçe olarak Toplumsal Cinsiyet meselesiyle ilgili kaynak bulmak artık imkânsız değil. bu kitaptan belirlediğim 3-5 yer var ilerleyen günlerde inşallah onlardan da bahsedeceğim koalalığım tutmazsa tabi :D

16 Ocak 2017 Pazartesi

Freud, Şaka, Mizah

Freud'a göre 2 tip maksatlı şaka vardır; düşmanlıkla ilgili olanlar, cinsellikle ilgili olanlar. 
 İlk bakışta, saldırganlığın nasıl komik olabileceğini anlamak zordur. Hakaretler ve can sıkıcı kinayeler bizi nasıl eğlendirebilir? Neden başka bir insanın aşağılanmasından ve utanmasından zevk alırız? Freud'a göre saldırgan şakalar, bastırılan dürtülerin dışa vurumudur. Bazı insanlara ya da insan gruplarına saldırmak için bilinçaltı bir istek duysak da, benliğimiz ve üst-benliğimiz genelde şiddetin dışa vurumunu engeller. Ama hakaret içeren iyi bir şaka, bu saldırganlık arzumuzu toplumsal olarak kabul edilen bir şekilde dışa vurmamızı sağlar. Zaten masum bir şakadan kim alınabilir ki? Freud'un yazdığı gibi; "Düşmanımızı küçük, aşağılıki sevimsiz ya da komik göstererek, onu yenmenin vereceği zevki dolaylı olarak yaşarız."
  Benzer şekilde, tabulaşmış cinsel konuları da toplumsal açıdan kabul edilmiş cinsel mizah aracılığıyla konuşabiliriz. Cinselliğin açıkça konuşulması, birçok toplumsal ortamda hoş karşılanmaz. Ancak cinsellik üzerine yapılan şakalar sadece hoşgörüyle karşılanmakla kalmaz, anlatılmaları teşvik edilir hatta anlatılanlar ödüllendirilir. Toplum içinde cinsellikten asla bahsetmeyecek muhafazakar ve saygın insanların çoğu, "Geçen gün bir arkadaşım anlattı." diye başlayan fıkraları anlatarak benzeri tabu konulardan kolaylıkla bahsederler. Bir grup araştırmacı, ergenlikteki genç kızların birbirlerine cinsel içerikli fıkralar anlatarak normalde birbirleriyle konuşmaktan çekinecekleri pek çok konuyu kolaylıkla sofra başı sohbetlerine dahil ettiklerini bulmuştur.
 Freud; bu durumlarda gülme tepkimizi "katarsis" ile açıklar. Fıkranın başında saldırganlığın ya da cinsel davranışın tarifi bizde gerginlik yaratır. Son tümce ise bu gerginliğin boşaldığı andır. "Kesin olarak konuşmak gerekirse, neye güldüğümüzü bilmiyoruz." demiştir Freud. "Bu tip fıkraların tekniği oldukça berbattır, ama bize kahkaha attırmadaki başarıları da ortadadır.

11 Ocak 2017 Çarşamba

2016'da Ne Okudum?

2016 benim için okuma açısından pek verimli geçemedi. istediğim sayı açıkçası 40+ olarak belirlemiştim, 2016'ya girerken aklımdan bu sayıyı geçirmiştim fakat bu sayının yakınından dahi geçemedim. 2017'nin farklı olmasını ümit ederek 2016'da okuduğum kitapları listeleyeceğim. sonrasında ise listelediğim kitaplarla ufak da olsa inceleme yazısı yazacağım. Sırasını hatırlayamadığım için kitaplığıma bakarak gideceğim. :)

1) JEAN PAUL SARTRE- DUVAR
2) ANTHONY BURGESS- OTOMATİK PORTAKAL
3) ALBERT CAMUS - YABANCI
4) ALAİN DE BOTTON - FELSEFENİN TESELLİSİ
5) YUVAL NOAH HARARİ - SAPİENS 
6) JOSE SARAMAGO - BİLİNMEYEN ADANIN ÖYKÜSÜ
7) FYODOR DOSTOYEVSKİ- YERALTINDAN NOTLAR
8) NECLA ARAT- FEMİNİZMİN ABC'si
9) ALBERT CAMUS - SİSİFOS SÖYLENİ
10) İHSAN OKTAY ANAR - PUSLU KITALAR ATLASI
11) NİKOLAİ GOGOL - PALTO
12) ÖMER SEVİNÇGÜL - KOLAY, KISA, KEYİFLİ FELSEFE
13) FYODOR DOSTOYEVSKİ - BEYAZ GECELER
14) TERRY EAGLETON- HAYATIN ANLAMI
15) WOLFGANG GOETHE GENÇ WERTHERİN ACILARI
16) ARTHUR SCHOPENHAUER - AŞKIN METAFİZİĞİ
17)NİETZSCHE - BÖYLE BUYURDU ZERDÜŞT



Tatar Çölü

aylardır yıllardır okuma listemde olan Tatar Çölü'nü bu karantina günlerinde okumak nasip oldu. içe çekilme yaşanan bu günlerde kendi ya...