26 Eylül 2016 Pazartesi

Budizm öğretisi

"bir zen ustası, bir gün çölde kumlar üzerinde oturmuş meditasyon yapmaktadır. bir adam ona yaklaşır ve şöyle der:
- beni öğrencin olarak kabul et.
usta, parmağıyla kumlar üzerinde düz bir çizgi çeker ve şöyle der:
- kısalt!
adam, avuçlarıyla çizginin yarısını siler.
usta der ki:
- git, bir sene sonra tekrar gel.
bir yıl geçer. adam ustaya yanaşır, usta, yine bir çizgi çizer ve der ki:
- kısalt!
adam, bu kez çizginin yarısını avucu ve dirseğiyle kapatır.
usta yine kabul etmez ve der ki:
- git, bir dahaki sene yine gel.
1 yıl daha geçer. usta, tekrar kumların üzerine bir çizgi çeker ve adamdan onu kısaltmasını ister.
bu kez, adam der ki:
- bilmiyorum.
ve ustadan cevabı kendisine söylemesini rica eder.
usta, çizginin yanına daha uzun bir çizgi çeker ve der ki:
- şimdi kısaldı.
bu hikaye, buddhist kültüründe ilerlemenin yolunu gösteren sırlardan biridir.
düşmanlarınla veya diğer insanlarla boğuşmana hiç gerek yok, bunlar sana da zarar verir. senin olgunlaşıp ilerlemenle onlar kendiliğinden yenilgiye uğrarlar."

6 Eylül 2016 Salı

Ölmüşlerinin Canına Değsin

Evde gün vardır onlarca kadın gelmiştir patates salataları sarmalar dolmalar gümletilmiş tatlı yenilmiş keyifleri gayet tıkır. Bu kocakarılar artık karınlarını da doyurdular ve maslowun hiyerarşisini düşünün açlıklarını doyurdular sıra meraklarına doyurmaya geldi ehe ehe.  Önce anneye sorulur onur nasıl napıyo bıdı bıdı anneye tembih edilir beni sorarlarsa yok de. Peki, anne öyle der mi aslaaa katiyennn odasında der. Ve salondan onura seslenilir; onur onur sesleriyle onur fak fak nidalarıyla odasından çıkar salona girer bisürrü teyze bacı elini mi öpsem tokalaşmak da olmaz lan buhranı :( Tereddütlerle girilir. Sorular sorulur. Zaten kızaran bir tiptir onur iyice domates olur. Moruklardan biri yavrımmm su getirir misin der. Hadi ayıp olmasın getireyim der onur. Küçük onur suyu kadına verir ve kadının ağzından şu cümle dökülür :” ölmüşlerinin canına değsin”

Ölmüşlerimin canına mı değsin ne demek lan o. Dumur oldum dumur. Küfür mü etti teşekkür mü anlamadım. Hatta oh iyi ki ölmüşler canıma değsin şeklinde anladım jdjdj buraya utanan maymun emojisi. Ama sağlam küfür ettim bilmeden kadına.
E o da hakketti be kardeşim ne biçim dua ediyorsun be moruk 9-10 yaşındayız belki 11.

ha ölmüşlerinin canına değsin ne demek mi? sergey brin ile larry page boşuna mi kurdu google'ı açın okuyun onu da jsjs teallam

5 Eylül 2016 Pazartesi

USTURLAB

Söylemesi ne kadar zevkli kelime usturlab. Sanki argo küfür gibi gelse de anlamı oldukça farklı bir şey. Ama ben gündelik hayat içerisinde bu kelimeyi sıkça kullanmayı düşünüyorum. Nasıl mı kullanırım? hmmmm bi düşüneyim. Evet buldum. NABER LEN USTURLAB diye ehe ehe ehe .
 Soğuk şakalarım bi yana neymiş yauv bu kelime ona gelelim.
  
Usturlab vikipediye göre (Yunanca: ἁστρολάβον, astrolabon, 'yıldız-yakalar'), astronomi ölçümlerinde kullanılmış tarihi bir ölçüm cihazıdır. Kullanım alanları arasında Güneş, Ay, gezegen ve yıldızın konumlarını belirlemek yer alır. Ayrıca yerel saatin ve İslam dininde namaz vakitlerinin belirlenmesi usturlab sayesinde hesaplanıyordu.

Tdk’yı kaale almıyoruz çünküsünü biliyorsunuzdur Türk Dil Kurumu'nun internet sitesinde 'kirli' kelimesinin sözlük anlamına "Aybaşı durumunda bulunan (kadın)" yazılmasına sosyal medyada tepkiler bitmeden bu sefer de ''oğlan'' kelimesinin sözlük anlamına, ''cinsel bakımdan erkeklerin zevkine hizmet eden sapık erkek'' yazıldığı ortaya çıktı sosyal medya ateş püskürtmeye devam etti. Ateş püskürtmek de neyse sanki charizard anasını satim aman cinsiyetçi dil eril dil kullandım :@

Uludağ sözlükte bir user ise şöyle katkıda bulunmuş: Zamanı göstermek, denizcilere yol göstermek, bir cismin yerini tespit ettikten sonra diğerinin nerede olduğunu tahmin etmek gibi bir kaç şeye yarayan eski bir cihaz. Kimi zaman pusula olarak kimi zaman da saat olarak kullanılmıştır. Kelime muhtemelen Arapça veya Farsçadır. Ancak; Hintliler, Müslümanlar, Grekler, Avrupalılar filan herkes kullanmıştır.

Alet, milattan önce bulunmuş olmasına rağmen, uzun süreler kullanılmış ve ilk şeklinden oldukça farklı şekiller ve fonksiyonlar almış ve yüklenmiştir. Ancak, bunların hiçbirisini bilerek yapmamıştır. Sahibi ne istese onu yapmış asla sesini çıkarmamış ve işini yapmıştır, ta ki, artık derisi pörsümeye başladıktan sonra sahibi onun yerine sextantı kullanmaya başlayıncaya kadar. Tabi ki gün olup devran dönmüş sextant da yaşlanmış ve pabucu dama atılmıştır, ancak bu usturlabın trajedisini ortadan kaldırmamıştır, olsa olsa daha kabul edilebilir hale getirmiştir.

İngilizcesi astrolabe'dir


Tatar Çölü

aylardır yıllardır okuma listemde olan Tatar Çölü'nü bu karantina günlerinde okumak nasip oldu. içe çekilme yaşanan bu günlerde kendi ya...