31 Aralık 2016 Cumartesi

2016 yılına veda etmek üzereyken bi iç muhabese kritiği yapmak istedim açıkçası böyle bi yazı fikri yoktu fakat bloggerlığın adabı sanırım böyle herkes okuduğu kitapları filmleri dergileri vs listeliyip kendi kritğini yapmış e benim ne eksiğim var eksik kalmıyım bu olaydan da
Bloguma bu yıl giriş yaptım. Açıkçası neden yazmaya başladım bloga şöyle anlatayım çok özeniyodum heves ediyodum. Türkiye ortalamasının üstünde kitap okuyorum gerçi Türkiye ortalaması da 4,5 ya neyse😀 okduğum kitaplar üzerine değerlendirmeler yapıp alıntılar paylaşmak fikirlerimi yazmak istiyordum ve gelecekğe dönük anılar oluşturmak istiyordum şöyle ifade edeyim ölmez sağ olursam 2022 de açıp lan 2016 da şöyle düşünüyormuşum 2018 de böyle 2019 da bunu okumusum gibi nostalji yapmak istiyorum. Ve ataların dediği gibi söz uçar yazı kalır. Böylece geleceğe dönük ufak bir kültürel miras bırakıyorum iddialı bi laf ettim
2016 senesinde istediğim sayıda kitap okuyamadım bunu kabul ediyorum. Ama 2017 bu seneden farklı olacak inş. Kendime bir metod belirledim bunu uygulamaya geçirebilir miyim bilemedim ama şu zamanlarda tek finaller :(
Satırlarımı burada bitiriyorum biliyorum iyi bir muhasebe yazısı olmadı ama 2017'de daha fazla ehemmiyet göstereceğim buralara sağlıcakla kalın iyi seneler

8 Aralık 2016 Perşembe

2016'nın son kitap alışverişi

2016 ya veda etmeye adım adım yaklaşmışken son kitap alışverişimi de yapmış bulunmaktayım. Nasıl bir sipariş süreci oldu şöyle anlatayım. Açıkçası her şey bir arkadaşın bana goodreads adlı siteyi önermesiyle başladı. İlk başta ‘’abi bu ne ya?’’ tepkisini verdim. Çünkü site İngilizce Türklük adına bir şey görememek beni derinden yaraladı. Üyeliği açmam kasım başı gibi olsa da kullanmaya başlamam daha doğrusu nasıl kullanacağımı anlamam 10-15 günü buldu.

Aslında basit karışık olmayan bir ara yüzü olan kitap kurtlarının fink atmakta olduğu bir yer. https://eksisozluk.com/goodreads--1880691 kendisiyle ilgili detaylı bilgiyi ekşide de görmeniz mümkündür. Hatta Türk okur severler kendileri birlik olup gruplar açmış, okuma listeleri, kitap üzerine eleştiriler, okunası kitaplar üzerine tavsiyeler vermişler çok da güzel olmuş.

 Konuyu uzatmadan gerek idefix sitesinde gerek kitapyurdu sitesinde hali hazırda listelerim mevcuttu.Fakat yeni heyecanlar belki de yeni ufuklar açmak için bu site üzerinden kendimce naçizane listemi oluşturdum. Aslında 5 kitap almıştım. Hatta Dostoyevski ajandasını da sayarsam 6 parça ürün aldım. Ürünleri kitapyurdundan aldım.  54 küsur lira tuttu. Her zamanki gibi sorunsuz sıkıntısız bir teslimat süreci oldu. Kitapyurdundan almayı seviyorum. Bireye özel indirimler ve puan toplama mevzusu hem bir yandan okumaya teşvik ederken diğer yandan da siteyi cazibe merkezi olarak kılıyor.  

 İşte aldığım kitaplar. Barış bıçakçı ile tanışmam bu kitapla oldu. Aslında kitabı almadan önce yazar hakkında kapsamlı araştırma yapmam gerekirdi. Çünkü yaptığım bir şey bu. Ama goodreads’de kitap hakkında öyle güzel duyumlar aldım ki gözüm kapalı sipariş etme gereği duydum.


Toplumsal cinsiyet üzerine okumalar yapmak istiyordum. Aslında Toplumsal Cinsiyet Yanılsaması adlı Sel Yayınlarından çıkan kitabı okumayı düşünüyordum. Hazır kitap da kız arkdaşımda mevcutken. Fakat dilinin ağır olması ve bir kademe daha bilimsel olması onu okumamı erteledi. Daha günümüze ve kültürümüze daha yakın olan Üstün Dökmen’in de eşi olan Zeynep Dökmen’in eserini okumaya karar verdim. Henüz okumadım. En kısa sürede okuyup detaylı bilgileri paylaşmak ve üzerine düşünmek istiyorum.

Diğer iki kitap hakkında konuşacaklarımı daha sonraya saklamayı düşündüm. Muhtemelen okuma sırası gelince onlara söz vereceğim. Şimdi sözü kesiyorum. Başka yazılarda görüşmek ümidiyle




Tatar Çölü

aylardır yıllardır okuma listemde olan Tatar Çölü'nü bu karantina günlerinde okumak nasip oldu. içe çekilme yaşanan bu günlerde kendi ya...