Ana içeriğe atla

Sevgililer Günü Şeysi Yazısı

İnsanlar genelde bahsedecekleri bir şey yoksa, önce kendilerinden bahsederler, sonra aşktan. Neden mi aşk?  Herkeste vardır çünkü, maliyetsizdir. alıcısı da çoktur, çok ucuza üretilir, harcanır, hazmedilir. Belki bu yüzden, aşkla ilgili yazılmış kitaplar, çekilmiş filmler ya da bu konu üzerine dönen diyaloglar gündemler hiç eksik olmaz. Aşkın bu şekilde teşhir edilmesi, aşkın anlatılmasının en kötü yolu ve ne yazık ki aşkın değerini vermek gerektiğini düşünen herkes, bunu teşhir ederek yapmanın en iyi yol olduğunu düşünüyor. çağ, her şeyi teşhir etme çağı olduğu için belki... Aşk da buna yenik düşüyor sanırım :@
Halbuki sevgili Hz. Dostoyevski Yeraltından Notlarda ne güzel ifade etmiş. “Karıkoca arasında geçenleri, nasıl seviştiklerini kimse bilmemeli, hiç kimse. Kavgalarını öz analarından bile saklamalı, birbirlerinden şikâyet ederek kimseden hakemliğini istememelidirler. Her müşkülü kendi aralarında halletmeleri lazımdır. Aşk kutsal bir sırdır, sevişenler arasında ne geçerse, yabancı gözlerden saklanmalıdır. Bu onun kutsallığını bir kat daha artırır. Böyle çiftler birbirlerini daha çok sayarlar ki, saygı pek çok şeyin temelidir. Ortada aşk olduktan, sevişerek evlendikten sonra bu sevgi niçin sönsün?” güzel demiş he 

Aşk dünyadaki en gizemli kelimelerden aslında  bana aşkın tanımı yap de yapamam binlerce insan binlerce kez tanımını yapmıştır ama en tanımsız olan şeydir aşk. kelimelerinin tüm dünyadaki dillerin eksik kaldığının göstergesidir aşk, belki de keşfedilemeyen bir şey. Aşk sanıyoruz ama altında binlerce bilinmeyen renk çiçek…
Herkes görüyordur, farkediyordur. Son zamanlarda aşktan çok söz edilir oldu. Dünyanın her yerinde aşk üzerine konuşmalar yapılıyor. Hadi konuşmaları geçtim sözdür uçar gider ya yazıya dökülenleri napacağız? Kitapsan’a, Pan Kitapevine, D&R bi uğrayın en çok satanlarda muhtemelen aşk temalı kitaplar olacaktır.  Bazı yazılanlar öyle ulu orta, basit ve hatta bayağı ki adeta kavramın içi boşaldı, kelime ucuzladı, kısmen cinselliğe indirgendi ve magazin konuları arasına girdi. Aşkın gerçekliği yitirildi. Popüler kültürün ögesi haline geldi. Çok üzücü ne yazık ki insanoğlu başından beri en muhtaç olduğu, en ziyade tutunması gereken duyguyu tutunacak dalı olan aşkı hoyratça zedelemekten kaçınmadı. Artık aşk kelimesini "yapmak" eylemiyle birlikte kullanılıyor, "Yeni bir aşk arıyorum" ya da "Ben her bahar âşık olurum" gibi şarkı sözlerini sıkça duyuyoruz. "Yaz aşkı", "Arkadaşımın aşkıyla’’ gibi ifadeleri duymaya tanık oluyoruz.

Ehhh be kardeşim ne eveledin geveledin çıkar ağzındakini diyosanız final cümlemi de söyliyim böylece yazımı paylaşıyım :d Hani sevgililer günü hediyelerinin klasiği vardır yok 25 dilde seni seviyorum yazan bardak yok 30 dilde seni seviyorum diyen pelüş ayucuk vs vs. Ben de diyorum ki “Sevgi her dilde ifade edilir ama aşkı ifade etmeye hiçbir dilin gücü yetmez”  >3 pardon ❤

Yorumlar

  1. Yazını okudum dostoyevski yeraltından notlarda adlı kitabı dün aldım bir arkadaşın tavsiyesi üzerine Aslında bana göre aşk değil sevgidir aşk gelip geçicidir. Böyle içten yazılarını hep beklerim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler yorumun ve fikirlerin için elimden geldikçe yazmaya çalısacağım ^^

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Mozart nasıl okunur?

Mozart nasıl okunur nasıl ya yazıldığı gibi değil miydi? Değilmiş işte ben de hep Mozart diye okurdum fakat yaklaşık 5-6 ay önce öğrendim ki öyle değilmiş. Bunu da uzun zamandır blogumda yazmak istemiştim fırsat olmamıştı. Derken bugün national geographic'de yayınlanan Einstein dizisinde (deha) Albert Einstein mozarttan bahsederken bi değişik mozart dedi mortsart mı desem modzart mı desem bi garipti. İşte tam olarak nasıldı ya mozartın okunuşu aslında öğrenmiştim ama nasıldı nasıldı derken zorla buldum o linki  uludağsözlükte bi yazar güzelce açıklamıştı ahanda şöyle: "asli ne mozart´tir, ne de modzart´tir. dogrusu mozart yazilisina sahip fakat "motsart" olarak okunur wolfgang amadeus mozart  avusturya´nin salzburg kentinde dogmus ve viyana´da vefat etmistir. bu da demek oluyor ki; kendisi bir avusturyali. avusturya´nin ana dili almanca oldugundan ve almancada da "z (zet)" harfi "ts" olarak okundugundan yanlis söylenen isimdir. bu aynen...

Ölmüşlerinin Canına Değsin

Evde gün vardır onlarca kadın gelmiştir patates salataları sarmalar dolmalar gümletilmiş tatlı yenilmiş keyifleri gayet tıkır. Bu kocakarılar artık karınlarını da doyurdular ve maslowun hiyerarşisini düşünün açlıklarını doyurdular sıra meraklarına doyurmaya geldi ehe ehe.  Önce anneye sorulur onur nasıl napıyo bıdı bıdı anneye tembih edilir beni sorarlarsa yok de. Peki, anne öyle der mi aslaaa katiyennn odasında der. Ve salondan onura seslenilir; onur onur sesleriyle onur fak fak nidalarıyla odasından çıkar salona girer bisürrü teyze bacı elini mi öpsem tokalaşmak da olmaz lan buhranı :( Tereddütlerle girilir. Sorular sorulur. Zaten kızaran bir tiptir onur iyice domates olur. Moruklardan biri yavrımmm su getirir misin der. Hadi ayıp olmasın getireyim der onur. Küçük onur suyu kadına verir ve kadının ağzından şu cümle dökülür :” ölmüşlerinin canına değsin” Ölmüşlerimin canına mı değsin ne demek lan o. Dumur oldum dumur. Küfür mü etti teşekkür mü anlamadım. Hatta oh iyi ki ölmüş...

COMEBACK!

merhabalar, sevgili ve kıymetli dostlar. uzun bir süredir bloguma uğramıyordum. Blog adımı değiştirerek tekrardan buralara döndüm. Gerçi buralara döndüm diyorum da buralarla ilgilenen kimseler yok biliyorum. Kendi günlüğümü tutuyorum bi nevi. Eee sonuçta 21.yy'da yaşıyoruz. Görsel medyanın yazılı medyayı ezip geçtiği bu dönemlerde kim takar bloğu kim okur buraları. Blogçuluktan Vlogçuluğa geçiş ani ve sert oldu. Youtuber olma sevdalısı olup çıktı millet. Neyse çok demagoji yaptım sanırsam :D Blogumun adını değiştirdim çünkü canım böyle istedi. Daha iyi bi açıklama olamazdı di mii? merdumgirizhumanist demek zordu. merdumgiriz kelimesini bilmeyenler merhum olarak anlıyorlardı hahah sağır duymaz uydurur resmen.Cahilsin belli etme bari :( PEKİ NE DEMEK BU ZEİGARNİK ETKİSİ? Kim ola ki bu zeigarnik? ne gibi etkisi olabilir? antibiyotik midir yan etkisi mi var? yok lan yok hiç biri değil :) ilk kez rus psikolog bluma zeigarnik tarafından "yarım kalmış, kesintiye uğramış işler...